için de olmak yada olmamak önemli değildir.
facebook gönderisi, paylaşılan müzik, salak bir tweet veya ağızdan çıkan bir kelime ile salakça bir sebepten heycanlan, umutlanma, alınma gibi sonuçlar doğurabilir. takip edilen "kişi" nin bu anlamı olmasını istesip istememesi önemli değildir.
kısaca insanlardan her hareketini "sinyal" olarak değerlendirmedir.
0
+
-entiri.verilen_downvote
aga bu ben işte ya
2
+
-entiri.verilen_downvote
günümüz birilerine, bir şeylere, olaylara anlam yükleyerek geçiyor. hepimiz birbirimizden farklıyız ama hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz. babamız ölüyor, terk ediliyoruz, sokaktaki dilenciye cebimizdeki bozuklukları veriyoruz ve hatta hepimiz duştayken şarkılar söylüyoruz. aynı şeyleri yaşamamıza rağmen hepimizin farklı olmasının bir sebebi var: hepimiz farklı şeylere karşı değişik yoğunlukta hisler besliyor, değişik boyutlarda anlam yüklüyoruz. işte bu bizi insan kılıyor, işte bu bize yaşadığımızı hissettiriyor ve işte bu hayattan acı da olsa bir tat almamıza sebep oluyor.
mesela trafikteki sarı ışık heyecanlandırıyor beni, sokaktaki keman sesi yalnızlaştırıyor ve birkaç kelimenin yan yana gelmesi boynuma ipi geçirip ayaklarımın altındaki tabureye tekmeyi vururken bazıları da susuzluktan çatlayan dudaklara pamukla su veriyor gibi. bizler anlamlar yüklüyoruz ya, mesela kelimelere, bütün iş orada tükenmiyor. o kelimelerin döküldüğü kişi de size bir anlam yüklemediyse dikenden tellerle sıkıca sarar vücudu kelimeleri yahut aksiyse o dikenler bir gül bahçesinin güzelliği olur. anlam yüklemek, kim olduğumuzu belirlemek tamamen bizim kontrolümüzde olduğu gibi dursa da öyle değil. insan kim tarafından ne kadar sevileceğini seçemez, bilemez de. hatta kimi ve onu ne kadar sevdiğini de bilemez. o yüzden sevilen neyse de, seven bile bir 'ah'' eder, geçmişe mümkün olmayan bir yolculuk hayal eder. peki ya buraya yazılan kelimeler? elbet benim için değerliler, elbet içimdekiler bu kelimeler ama vardıkları yer farklı olacak. belki hiç tanımadığım insanlar kalkıp bir sigara yakacak, belki 'hassiktir lan' diyip karşısındaki duvara bir yarım saat öylesine bakacak ve yine belki de tanıdığımı düşündüğüm kişiler umursamayacak yahut görmeyecek bile.
neden bazı şarkılar bütün herkesi bir dalgınlığa iterken bazıları kişilerin şahsi hazinesi gibi içinde tuttuğu bir sırdır? bahsettiğim gibi aynı şeyleri yapar, aynı şarkıları dinleriz benzer olaylarda ve yine bahsettiğim gibi herkes farklı anlamlar yüklediği kadar insan, farklı anlamlar yüklediği kadar zengin. o hazineye götüren anahtarlar boy boy, çeşit çeşit. mesela bir şarkı var, ben yıllar sonra bir kızım olduğunda dinlemeyi düşünürken bir ayrılık arifesinde de dinlenir. o şarkı bir hazinedir, ister altından bir anahtarla aç isterse kir pas içerisindeki bir anahtarla. o kapı açılacak, içerideki alınacak lakin içeridekinin sevinç mi olduğuna yoksa hüzün mü: işte ona insan karar verecek. yalnız başına değil ama, insan ve hayatında olan yahut olmayan insanlar karar verecek.
hadi, hep beraber hangi nesnelere, kimlere ne anlamlar yüklediğimize bir bakalım. baştan söyleyeyim, işin sonunda darılmaca gücenmece yok ama.. baştan söylüyorum çünkü dünyanızın başınıza yıkılması an meselesi bunu yaptığınızda. ne anlamlar yüklediğiniz kişilerin aslında bundan rahatsız olduğunu ve hatta size kötü bile olsa bir anlam yüklemediğini göreceksiniz. ulan diyeceksiniz, sıfır ne zamandır eksiden küçük oldu. sıfır işte, ne varsa ne yoksa yutup duruyor. değersizliktir sıfır, yaşama sevincini de yutar geceler boyu süren düşünceli saatlerin önemini de. aslında ne değerler verdiğiniz kişinin hayatından çıktıktan sonra hatırlanmayacağınızı bilmek, eskilerden bahsederken anımsanmayacak olmak ve hatta geçen ayları iki cümle ile geçiştireceğini bilmek yıkar geçer insanı..
işte o zaman yeni şarkılar öğrenir, eski bildiklerinize yeni anlamlar yüklersiniz. babanız ölür, çocuğunuz ölü doğar, diktiğiniz çiçeği koparırlar yahut ayrılırsınız. bunlara karşı hiçbir şey yapamazsınız. en iyi ihtimalle bir yeni çiçek dikersiniz ama eskisi yine ölmüştür. hadi anlamlar yükleyelim. sokaktaki kaldırım taşına, köşebaşındaki fırına ve kimsenin uğramadığı caddedeki hayat kadınlarına. çünkü siktiğimin hayatında tek yapabildiğimiz bu.
2
+
-entiri.verilen_downvote
kişinin konuşmasında ki duraksama anına ya da yazıyorsa fiilden önce kullandığı kelimeye kadar dikkat ederim, aslında insan duygularını bu gizli yerlerde saklar. anlam yüklemek değilde gerçeği bulmak diyelim
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bunu sürekli yapardım kısa bir dönem öncesine kadar. (Belki hala yapıyorum,sadece farkındayım)
insan her zaman bu kadar anlamlı bir varlık olamayabiliyor.
1
+
-entiri.verilen_downvote
kolayca uzmanlaşabileceğim bir alan
3
+
-entiri.verilen_downvote
bu bir sanatsa, ben bu sanatın güneşiyim.
3
+
-entiri.verilen_downvote
Arkadaşım bana bir tane çocuğu anlattı bir ara. Ben de anlattığı çocuğu aslında başka bir çocuk sanıp yorum yaptım. Teyit etmek için de şu çocuktan bahsetmiyor musun işte tarzı bir şey dedikten sonra arkadaşımın bana verdiği yanıt: ''allah mı söyletti acaba sana bunuu?''
Mesela bir olay yaşadıktan sonra karşısına tesadüf hoşlandığı veya konuştuğu çocuğun burcuyla ilgili bir şey çıktığında ona yorup mutlu oluyor :DD
1
Şey desene arkadaşına Allah'ın işi gücü yok sürekli sana mesaj yolluyor fnfnfncnc - reborn 04.06.2021 05:10:41 |#4181048
1
“Sence de evren olayını biraz abartmıyor musun?” demiştim :)))? - tallulah 04.06.2021 10:29:09 |#4181116
2
+
-entiri.verilen_downvote
sabah nazım hikmeti anmak adına bir story attım, ardından o da attı benzer bir story. bence bu bir mesajdı ahahahaha...
şakası bir yana insan istediğini istediği şekilde görmek adına sineğin yağını çıkaracak kadar, bir şizofren kadar absürt bağlantılar kurup gereksiz şeylere koca koca anlamlar yükleyebiliyor.
yapmamak lazım, sonu boka sarıyor böyle şeylerin.
7
+
-entiri.verilen_downvote
"Belki de en ufak şeye bile anlam yüklemememiz gerek."
1
+
-entiri.verilen_downvote
fazlası insanı manyak eder. acaba nerden biliyorum di mi (:
3
+
-entiri.verilen_downvote
bir zamanlar her şeye bir anlam yüklemeye çalışırdım. şimdi bakıyorum da hiçbir şeye anlam yüklemiyorum ya da istemiyorum. böyle kafam sakin
4
+
-entiri.verilen_downvote
Yıllar önce herhalde bi 4 sene çok rahat var.
Bi ara abartılı yapıyorum zannetmiştim. Sürekli gittiğimiz yerden paylaşımlar bi şeyler bi şarkılar laf sokmalar.. Ya da bi özlemli haller.. Içimden sürekli "ne demek istiyorsun acaba" ile "ya sana hasta mı herkes saf mısın kızım ne üzerine alınıyorsun" diye kendimi azarladım.
Sonra dayanamayıp, sürekli mesajlar veren insanı bu psikolojik savaşa daha fazla alet olmamak adına her yerden sildim. Evet bahsettiğiniz kişi sizden bahsediyor olabilir fakat önemseyen insan abuk subuk tavırlar içine girmek yerine size bir telefon açacaktır.
sonradan her şey bittikten sonra ortaya çıktı ki ben gereksiz mana vermemişim aksine o hep karşılık beklemiş ama iş işten geçmişti
Boşverin, kalp yorgunluğu yapar. Sonra dönüp iyi ki aşmışım dersiniz.
Sevgiler
1
Aynı şey benim başıma da geldi. Ben de muhabbeti kestim. Ama ben fazla anlam yüklemişim. Bir karşılığı yokmuş... - augustfree_ 04.06.2021 12:08:32 |#4181184
2
+
-entiri.verilen_downvote
yaşlı amcanın alışveriş poşetinde gördüğü ülker çikolatalı gofrete "bakın bu şiirdir" diyen adamı kimse geçemez bu konuda. o şiir değil kanka dümdüz çikolata işte.
18
+
-entiri.verilen_downvote
"duygular eşyaya ve mekana bulaşıyor. sevgiyi de neşeyi de acıyı da öyle içimizde yaşayıp gitmiyoruz."
11
+
-entiri.verilen_downvote
Bu sanatın ustası olmuşuz.
Her kelimenin her hareketin ardında bir anlam aramak o kadar yorucu ki sonunda insan deli oluyor. İnsanlar sandığımız kadar karmaşık değil aslında. Söyledikleri her kelimenin ve yaptıkları her hareketin farkındalar. İnanmak istemediğimiz gerçeklerden dolayı yüklediğimiz anlamlar günün sonunda bizi param parça etmek dışında hiç bir işe yaramıyor.
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bu sanatı en iyi müslüm babayla sherlock holmes yapar.
Mesela müslüm gürses'in tanıdığı bir kadını gözlemleyip vardığı sonuçlar ve anlamlar şahanedir.
--- spoiler ---
Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu
Gözünden sel gibi yaş akıyordu
Teselli verecek dost arıyordu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu
Gözünden sel gibi yaş akıyordu
Teselli verecek dost arıyordu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Acıdım haline elim değmedi
Evinden ayrılmış bir hali vardı
Evinden ayrılmış bir hali vardı
Acıdım haline elim değmedi
Evinden ayrılmış bir hali vardı
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Dünyada sevilmek sevmek bu muydu
Düştüğü yollar da hayat yoluydu
Gözleri ümitsiz yaşla doluydu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Dünyada sevilmek sevmek bu muydu
Düştüğü yollar da hayat yoluydu
Gözleri ümitsiz yaşla doluydu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Acıdım haline elim değmedi
Evinden ayrılmış bir hali vardı
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Acıdım haline elim değmedi
Evinden ayrılmış bir hali vardı
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Dünyada sevmek sevilmek bu muydu
Düştüğü yollar da hayat yoluydu
Gözleri ümitsiz yaşla doluydu
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Yaralı kalbini benden gizledi
Yalvardım yakardım bir sır vermedi
Acıdım haline elim değmedi
Eşinden ayrılmış bir hali vardı
Evinden ayrılmış bir hali vardı
--- spoiler ---
4
+
-entiri.verilen_downvote
işte benimle aynı havayı soluyo, kesin bana aşık
14
+
-entiri.verilen_downvote
Numaramı silmemiş takipten çıkmamış bence bana aşık
Şaka bir yana cidden çok yorucu bir şey
1
+
-entiri.verilen_downvote
Hem de her şeye..
1
+
-entiri.verilen_downvote
Bi kutum var içinde anlamlı anlamsız bi çok şey var gibi görünse de o nesnelerin anısı öyle anlamlı ki :)
Senelerdir bi parçasını bile atmadım, atamadım :)